
REİS’İN GENÇLİĞE HİTABESİ
Birileri demokrasi derken hırsızların, çetelerin, marjinal yapıların, sandığın arkasına saklanarak kamu kaynaklarını sömürmeyi kastediyorsa… Özgürlük derken sokakları, tarihî camilerimizi, ecdadın mezar taşlarını yakıp yıkmayı, ibadethanelerimizde alkol almayı kastediyorsa… Kusura bakmasınlar, bizim böyle bir demokrasi anlayışımız yoktur. “Ben dilediğime şiddet uygularım, bu ülkenin polisine taşla, asitle, molotofkokteyliyle, baltayla saldırırım, kimse de bana karışamaz” diyorlarsa… Biz bunu hak ve özgürlükler dairesinde ele alamayız. Bugüne kadar kimsenin bize demokrasi dersi vermesine, insan hakları ve özgürlük gibi kavramlar üzerinden milletin iradesine pusu kurmasına müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyiz. Herkesi sınırlarını bilmeye, ölçüyü korumaya, hak arama ile hakaret ve Vandallık arasındaki çizgiyi geçmemeye davet ediyorum. Aksini yapmakta ve söylemekte ısrar edenler sadece kendilerine değil, bu ülkeye ve millete de en büyük kötülüğü yapmış olacaklardır. Milletimiz siyasi destek için huzuruna gelenlere omuz verip yüceltmeyi bildiği gibi yolunu kaybedenleri tepe üstü yere sermeyi de gayet iyi bilir. Gençlerimizin terör örgütleri ve marjinal yapıların yanı sıra siyaseti rant aracına çeviren hırsızlar, yolsuzlar, ilkesizler tarafından kullanılmasına da izin vermeyeceğimizi tekrar hatırlatıyorum.
Kendi pisliklerini kapatmak için gençlerin arkasına saklanan korkakların ucuz siyasetine kanmayacağız. Hakkını yedikleri yüz binlerce gencin yüzüne bakamayacak sahtekârların alçak senaryolarının parçası, figüranı, piyonu asla olmayacağız. Nefreti, husumeti ve öfkeyi değil, ezelî ve ebedî kardeşliğimizi büyütmemiz gereken günlerden geçiyoruz. Sabırla, sağduyuyla, aklıselimle, soğukkanlılıkla hareket etmemiz gereken gerçekten çok hassas günlerden geçiyoruz. Provokasyonlara gelmeyeceğiz, kışkırtmalara prim vermeyeceğiz, öfkemize kesinlikle yenilmeyeceğiz, sonu felakete varabilecek karanlık yollara asla girmeyeceğiz. Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık, bu ülkeyi kolay kurmadık, bugünlere kolay getirmedik. Her karış toprağında bir aslanın yattığı bu cennet vatanı sokak terörüne teslim edemeyiz. Gençlerimizden uyanık olmalarını özellikle rica ediyorum. Genç arkadaşlarımı kendi bataklıklarına, kendi karanlık dünyalarına, kendi çirkefliklerine çekmek isteyen ağzı ve ahlakı bozuk müptezellere karşı çok dikkatli olunmasını istirham ediyorum. Gençlerimizden; gözü kendi çıkarlarından, şaibeyle geldikleri koltuklarından başka hiçbir şeyi görmeyen kifayetsizleri, kendi siyasi kariyerlerinden başka hiçbir şeyi umursamayan muhterisleri ademe mahkûm etmesini bekliyorum.
Bizim idealimizdeki gençlik; sahteyle hakikiyi ayırt eden, ufku ve vicdanıyla zamana yön veren, her şart altında kendisi olmayı başarabilen öz güven sahibi bir gençliktir. Bu gençlik; sokakları ateşe veren, ağzı ve ahlakı bozuk değil, duruşuyla edep timsali olan bir gençliktir. Bu gençliğin neşvünema bulması, serpilmesi, güçlenmesi için son 23 yıldır büyük bir gayretle çalışıyoruz. Anaokulundan üniversiteye bu ülkenin evlatlarının bilgiyle donanması, ruh köklerinden kopmaması, kim olduğunu unutmaması, taşıdığı potansiyelin farkına varması için çaba harcıyoruz. Bilhassa yükseköğrenim kurumlarımızı ve üniversite öğrencilerimizi daha geniş imkânlarla buluşturmak için yurt, burs ve kredi hizmetlerimizi her geçen gün geliştiriyoruz. Akademik kadrosundan barınmaya, teknolojik altyapısından müfredat içeriğine kadar her alanda üniversitelerimizi ve öğrencilerimizi çağın imkânlarıyla buluşturma noktasında elimizden gelen ne varsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
Bu ülke yakın tarihinde çok büyük acılar yaşadı, kirli senaryolarla nice evladımız bizden kopartıldı. Kardeşi kardeşe kırdırmak için çok sinsi, çok kalleş oyunlar oynadılar; sokağı adres gösterdiler, kavgayı körüklediler. Gençlerimizin ve milletimizin geleceğini kararttılar. Aynı apartmanda yaşayan, aynı üniversitede okuyan, aynı sırayı paylaşan, aynı mahallede büyüyen gençlerimizi birbirine düşman ettiler. Sırf çıkarlarını korumak, menfaatlerini sürdürmek; paralarına para, siyasi ikballerine ikbal katmak uğruna bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini, fidan gibi delikanlılarını bozuk para gibi harcamaktan çekinmediler. Şunun bilinmesini isterim… Siyasi görüşümüz, mezhebimiz, meşrebimiz, kökenimiz ne olursa olsun hepimiz kardeşiz, komşuyuz, birbirimizin kader ortağıyız. Adımız farklı olsa da soyadımız tektir, o da Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bizim bu vatandan başka gidecek bir yerimiz yok. Bizim birbirimizden başka sığınacak kapımız yok. Bizim bir olmaktan, beraber olmaktan, diri olmaktan, hep beraber Türkiye olmaktan başka bir seçeneğimiz yok.
T.C. Cumhurbaşkanı Başkomutan
Recep Tayyip Erdoğan